Gelecek bazılarımız için korkutucu, bazılarımız için heyecan vericidir. Teknolojinin her alanda hayatımıza girdiği şu dönem, eğitim alanında da gelecekte oluşacak büyük yenilikler ile ilgili haber veriyor. Nasıl ki yirmi yıl öncesinin eğitim anlayışı ve ihtiyaçları bugünkü ile aynı değilse gelecekteki yirmi yıl için de aynısı geçerli olacaktır. Yirmi yıl önce ders işlerken öğretmenlerimin dokunmatik tahtalar kullanacağı söylense bunu hayal dahi edemezdim çünkü o zaman hayatımda daha “dokunmatik” kavramı bile yoktu. Şimdi ise kara tahtalar oldukça azalmış durumda. Peki gelecekte eğitim alanında hayal gücümüzün ne kadar dışına çıkılabilecek?
Gelecekteki evde eğitim şu anki evde eğitimden çok farklı olacak. İleride bunun zorunlu hale geleceğini düşünüyorum. Çünkü artan çevre ve hava kirliliği, güneşin yakıcı etkilerinin artması bizim evden çıkmamızı zorlaştıracak. İnsanlar sadece özel kıyafetler giyerek dışarı çıkabilecekler. Alışverişimizi robotlar evimize getirecek, ilk yardım için her binanın kendi hastanesi olacak. Öğretmenler ve öğrenciler zaman ve mekan kavramına takılmaksızın online olarak eğitim verecek. Hayatımız teknolojiye bağımlı olacak. Eğitimler bu nedenle teknoloji ve bilişim ağırlıklı olacak. VR gözlüklerimizle evde oturduğumuz yerde aynı okuldaymışız gibi deneyimler yaşayabileceğiz. Bu da okulun sosyal-duygusal yönden gelişime olan katkısının kaybolmamasını sağlayacak.
Gelecekteki evde eğitim şu anki evde eğitimden çok farklı olacak. İleride bunun zorunlu hale geleceğini düşünüyorum. Çünkü artan çevre ve hava kirliliği, güneşin yakıcı etkilerinin artması bizim evden çıkmamızı zorlaştıracak. İnsanlar sadece özel kıyafetler giyerek dışarı çıkabilecekler. Alışverişimizi robotlar evimize getirecek, ilk yardım için her binanın kendi hastanesi olacak. Öğretmenler ve öğrenciler zaman ve mekan kavramına takılmaksızın online olarak eğitim verecek. Hayatımız teknolojiye bağımlı olacak. Eğitimler bu nedenle teknoloji ve bilişim ağırlıklı olacak. VR gözlüklerimizle evde oturduğumuz yerde aynı okuldaymışız gibi deneyimler yaşayabileceğiz. Bu da okulun sosyal-duygusal yönden gelişime olan katkısının kaybolmamasını sağlayacak.
Verimli öğrenmenin gerçekleşmesi için sınıfın fiziksel şartlarının öğrenciye göre ayarlanması gerekiyor. İleride sınıflardaki sıralar yerini özel kabinlere bırakacak. Kabinlerdeki ışık, ses, sıcaklık, görüntü, koltukların sertliği; açısı her öğrencinin ihtiyacına göre ayarlanabilecek. Bu fiziksel engellerin öğrenmenin üzerindeki etkilerini büyük oranda azaltacak. Görme kaybı olan bir öğrenci öğretmenin anlattığı dersi yakınlaştırıp takip edebilecek veya işitme kaybı olan bir öğrenci dersin sesini yükseltip rahatlıkla dersi takip edebilecek
Değişen hayat şartları ile insanların bilgiye ulaşma ve bilgiyi saklama şekilleri de değişmeye başladı. Bulut teknolojisi bilgiye istediğimiz yer ve zamanda ulaşmamızda büyük bir özgürlük sağlıyor. Aynı zamanda bu alanla ilgili birçok meslek grubu da ortaya çıkmış durumda. Ders kayıtları, kitaplar, ödevler, notlar bu sistem üzerinden hem öğrenci hem öğretmen tarafından kolay bir şekilde ulaşılabilecek. Öğretmen verdiği bir ödevin kontrolünü bu platformdan yapabilecek, öğrenci anlamadığı konuyu istediği zaman tekrar edebilecek. Şu an pek çok yerde kullanılsa da ileride tüm ders kitaplarının yerini alacağı düşünülüyor.
Bu yüzden ileride akıllı kağıtların yaygın olarak kullanılabileceğini söyleyebiliriz. Sony şimdiden akıllı bir kağıt üretti. Bu kağıtlar üzerinde yazı yazma, resim yapma gibi olanaklar sunuyor. Ayrıca notlarınıza fotoğraf, belge vs ekleyip bunları saklayabiliyorsunuz. Bu da bizi büyük bir kağıt israfından kurtarıyor.
Teknoloji geliştikçe ilgi ve ihtiyaçlar da değişecek ve bu ihtiyaca yönelik meslek dalları gelişecek. Bu elemanları yetiştirmek için yeni eğitim alanları ortaya çıkacaktır. Örneğin; akıllı telefonlarımız ve sosyal medya bu kadar yaygın değilken yazılım ve medya uzmanlarına bu kadar ihtiyaç duyulmuyordu. Bu konudaki gelişmeler artıp yaygın hale gelince bu meslek dalları ile ilgili eğitim alanları ve çalışan sayısı giderek arttı. Günümüzde yapay zeka ve robotik çalışmalar artmaya başladı. İleride de bununla ilgili online eğitim alanları ve meslekler mutlaka artacaktır. Acaba ileride çocuklarımız; robot tamircisi, drone pilotu, yapay zeka psikoloğu vs. olabilir mi?
Belki yirmi belki kırk sene sonra bu yazdıklarım gerçek olabilir belki de hiç olmayabilir. Şuan bunu bilemiyoruz. Ama umarım bu çok hızlı gelişen ve değişen teknoloji eğitime doğru şekilde adapte edilir ve çocuklarımızın, torunlarımızın aldığı eğitimin amacı dünyayı daha mutlu ve daha yaşanabilir hale getirmek olur.