Yeni Sanatın İpuçları

Artık sanatın üretim ve sunum açısından bambaşka bir noktaya doğru hızla ilerlediğini, tek gerekenin yaratıcılık olduğunu rahatça görüyoruz. Öne çıkan yeni sanat trendleri de farklılaştı. Bunlara gelin birlikte göz atalım:

1- ÇEVRESEL SANAT

Ağaç dalları, çiçek yaprakları, çekirdekler, su, taş, kum, toprak ve hatta buz… Çevresel sanatın birçok alt kategorisi olsa da hepsinin ortak noktası, doğada bulunan malzemelerle estetik formlar oluşturmaları. Sanatçılar, çevresel veya sosyal sorunlara böylece ışık tutuyor. Çevresel sanatın en dikkat çeken türü ise arazi sanatı. Eserler “earthwork” olarak adlandırılıyor, “art” değil. Çoğunlukla çöllerde, deniz kıyılarında, ormanlarda rastlanan çalışmalar, kısa sürede kaybolup sonradan belgesel olarak izlenebildiği gibi uzun yıllar doğanın parçası olabiliyor. Çevresel eserlerin bir diğer özelliği de doğayla eşzamanlı dönüşüm içinde olmaları… 20 yıl önce Sahra Çölü’nün ortasında üç Yunanlı kadın sanatçının yaptığı “Desert Breathe” yıllar geçtikçe rüzgârla siliniyor. Robert Smithson’in yalnızca çamur ve tuz kristallerini kullanarak Utah’da Tuz Gölü üzerine yaptığı “Spiral Jetty”si sular çekilince belirginleşip yağmur yağdığında kaybolabiliyor. (Her ikiside Google Earth’den görülebilir.) Geleneksel Tibet kum resimleri, tarım alanlarına yapılan kuşbakışı görüntüler… Yapımında yalnızca granit, kireç taşı ve kumtaşı kullanılan Mısır Piramitleri de çevresel sanata örnek bugün. Eco-art (ekolojik sanat),karbonsonrası sanatı, sürdürülebilir sanat olarak da adlandırılıyor. Yalnızca geri dönüşüm malzemelerinden üretilen “yeşil sanat” eserleri de bu kategorinin bir alt dalı olarak sık sık karşımıza çıkacak gibi görünüyor.

2- KİNETİK SANAT

Dönen, bükülebilen, zıplayan, yanıp sönen, parçalanabilen yapıtlar… Kinetik sanat ile heykeller hareket kazanıyor, eserler göze ‘hareketli gibi’ görünüyor. Göz yanılsamaları olarak bilinen optik sanatı da kinetik sanatın bir parçası. Aslında izleyicinin yorum ve algılama kabiliyetine dayanıyor. Kinetik sanat, şimdilik üç boyutlu şekillerle karşımıza çıkıyor; rengârenk iç içe girmiş kareler, elipsler, yuvarlaklar… Ya da eserler izleyicinin nefesiyle, dokunuşuyla, rüzgârla, suyla hatta buharla hareket ettirilebiliyor. Önemli sanatçılar: Victor Vasarely, Naum Gabo, Alexander Calder, Nicolas Schöffer, Jean Tinguely…

3- YAZILIM SANATI

Verimli öğrenmenin gerçekleşmesi için sınıfın fiziksel şartlarının öğrenciye göre ayarlanması gerekiyor. İleride sınıflardaki sıralar yerini özel kabinlere bırakacak. Kabinlerdeki ışık, ses, sıcaklık, görüntü, koltukların sertliği; açısı her öğrencinin ihtiyacına göre ayarlanabilecek. Bu fiziksel engellerin öğrenmenin üzerindeki etkilerini büyük oranda azaltacak. Görme kaybı olan bir öğrenci öğretmenin anlattığı dersi yakınlaştırıp takip edebilecek veya işitme kaybı olan bir öğrenci dersin sesini yükseltip rahatlıkla dersi takip edebilecek

4-AĞ SANATI

İnternet sanatı, web-art, net sanatı olarak da karşımıza çıkabilir. Küratör Steve Dietz’in deyişiyle, “İzlenmesi, ifade edilmesi, katılımının sağlanması için internetin hem gerekli hem de yeterli koşul olduğu projeler” olarak ifade ediliyor. Ağ sanatı, video sanatında olduğu gibi konusunu da kullandığı mecradan alıyor; internet, internet kültürü, teknoloji-toplum ilişkileri gibi konuları irdeliyor. Örnekleri hızla yayılan tür, sanatı daha geniş kitleye ulaştıracağı gibi, gelecek yıllarda izleyicinin bireyselleşeceği yönünde de mesaj veriyor.

5 -SANAL GERÇEKLİK UYGULAMALARI SANATI

İçlerinden belki de hayatımızı en ilginçleştirecek olanı bu. Çocukluğumuzdan beri hayalini kurduğumuz zaman tünelinin hayat bulmuş hali; Google’ın sanal gerçeklik gözlüğü Cardboard’un sanatsal yaratıcılıktan nasibini almış versiyonu. Sanal gerçeklik uygulamaları (virtual reality), gerçek hayatta var olan ya da hayali yerlerin en az 3 boyutlu olarak bilgisayar tarafından taklit edilmesiyle o ortamların gerçek gibi deneyimlenmesi imkânını sunuyor. Kendinizi saniyeler içinde Monet’nin ilham bahçesinde bulabilir; havuzdaki nilüferleri koklayıp, etraftaki kuş seslerini duyabilirsiniz.

YARATICI OLAN HERKES SANATÇI 

Gelişen teknolojiyle birlikte artık sanatçı olmak için doğuştan yetenekli olup kalem ya da boya kullanmak gerekmiyor. Yaratıcı olmak yeterli… Hem yazılım sanatı hem sanal gerçekliği içinde barındıran simülatör programları, bu noktada devreye giriyor. Sanal gerçeklikle graffiti yapmaya imkân sağlayan Kingspray VR’la örneğin, kendinizi Londra’nın Shoreditch semtinde duvar boyarken bulabilirsiniz. Ya da renk paleti oluşturup kalem genişliğine kadar seçebildiğiniz. ZipArt’la muhteşem soyut resimler üretebilirsiniz. Simülatörlerin gelecek yıllarda uçsuz bucaksız imkânlar sunacağı tartışmasız

İletişim

E-Posta
info@demeter.com.tr

Adres

Büyükesat Mah. Koza 1 Cad.
Sev Apt. No:153 İç Kapı No:8
Çankaya/ANKARA